Page 5 - Cream Vintage Newspaper Style Journalist Resume
P. 5
Haftalık Memur Gazetesi - Köşe Yazıları 1.Sayı
Memurîn: Osmanlı’da Memurun Dayanışma Sesi
Evren Kadir YILMAZ
evren.kadir.yilmaz@gmail.com
Yasaklı bir dönemde memur sesinin duyulduğu yer: Memurîn
Gazetesi.”
Bugün sendikalar, basın açıklamaları ve toplu sözleşmeler aracılığıyla kamu çalışanlarının sesi
duyulabiliyor. Peki ya geçmişte? İşte tam da bu soruya cevap olabilecek bir örnek var tarih
sayfalarında: Memurîn Gazetesi.
II. Meşrutiyet’in ilanı özgürlük ve serbestlik beklentilerini yükseltmişti. Fakat beklentilerin tersi
oldu ve özellikle 1909 yılındaki Tatil-i Eşgal Kanunu ile kamu görevlilerinin sendika kurması ve
grev yapması yasaklanmıştı. Hatta yasağa uymayanlara hapis veya para cezası bile
öngörülmüştü. Dolayısıyla memurların hak arama kanalları büyük ölçüde daralmıştı.
Yasaklara rağmen, memurların dayanışmasını sürdürme çabaları tamame ortadan kalkmamış,
alternatif mecralar oluşturulmuştu. Bu bağlamda 1910–1913 yılları arasında yayınlanan
Memurîn, memurların sesi olmayı kendine görev edinmişti. Yasaların sendika kurmayı ve grevi
yasakladığı bir dönemde, Memurîn, adeta satır aralarında bir dayanışma örgütü gibi çalıştı.
Devlet dairelerinde görev yapan memurların arzuhalleri, sorunları ve talepleri bu gazetenin
sayfalarında kendine yer buldu.
Memurîn yalnızca bir yayın organı değildi; bir dert ortağı, bir hak arayıcısıydı. Gazetenin
kurucusu Mellahzâde Abdulkadir Nasih Bey, sadece kalemiyle değil, yüreğiyle de memurların
yanında durmuştu. Tatil-i Eşgal Kanunu gibi memurlara sendika yasağı getiren düzenlemelerin
gölgesinde, Memurîn onların sözcüsü oldu.
Her sayısında bir dert, bir çare, bir ses vardı. Memurlar mektuplar gönderiyor, adaletsizlikleri,
tayin sorunlarını, maaş dengesizliklerini bu gazete aracılığıyla kamuoyuna duyuruyordu.
Memurîn’in bünyesinde kurulan “Takib-i Mesâlih Şubesi” ise dönemin belki de en dikkat çeken
girişimiydi. Bir sendikal mekanizma gibiydi. Bu birim, memurların hukuki işlerini takip ediyor,
dilekçelerini hazırlıyor, resmî süreçlerde danışmanlık sağlıyordu. Üstelik, yoksul memurlar için bu
hizmet ücretsizdi. Kimi zaman gazete, yardıma muhtaç memurların ailelerine el uzatıyor, bir tür
sosyal güvence gibi davranıyordu.
Memurîn Gazetesi, yalnızca tarihin tozlu raflarında kalmış bir yayın değil; aynı zamanda kamu
görevlisi olmanın ne demek olduğunu, dayanışmanın hangi şartlarda filizlenebileceğini gösteren
güçlü bir örnektir. Üç yıl gibi kısa bir süre yayınlanmasına rağmen, yüzlerce memurun sesi oldu.
Bugünün sendikal haklarıyla kıyaslandığında, belki naif bir çaba gibi görünebilir ama o günün
şartlarında cesaretin ta kendisiydi.
Bugün elimizde olan hakların ve imkanların bir geçmişi var. O geçmişte Memurîn gibi öncülerin izi
var. Bu izi sürmek, sadece bir nostalji değil, bir bilinç ve sorumluluk meselesidir. Bu yazı, Elif
Yılmaz Şentürk’ün 2022 tarihli “Osmanlı Devleti’nde Memur Dayanışmasına Destek Veren Bir
Yayın: Memurîn Gazetesi” başlıklı akademik çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.
www.buroailesi.com "Arı Gibi Çalışkan Sendika" www.balsen.org (Online üyelik)